Geç-romantizm ile modernizm arasındaki dönemin en büyük bestecisi kabul edilen G. Mahler; -sonuncusunu tamamlayamadığı – on senfoni bestelemiştir. Eserlerinde yaşam ve ölüm korkusunu, insanların yalnızlıklarıyla kuşkularını ve doğayı anlamanın zorluğunu sunmaya çalışan bestecini 4. senfonisini 1900 yılı yazında, ülkesi Avusturya’nın Wörther Gölü kıyısındaki yazlık evinde tamamlamıştır.
G. Mahler, 4. senfonisini şu sözlerle anlatmıştır: “aklımdakini gerçekleştirmek inanılmayacak derecede zordu. Gökyüzünün katıksız ve yeknesak mavisini düşleyiniz, bu aslında o sürekli değişen ve birbirine tezat bütün gölgeleri boyamaktan daha zordur. İste bütünün temel havası bu. Yalnız nadiren kararıyor bu hava, hayaletvari ve korkulu bir kimliğe bürünüyor ama aslında cennetin kendisi o kadar karanlık değildir ve sonsuz bir mavilikle parlar. O yalnızca bize aniden ürkütücü ve gri görünür aslında kimi zaman; aynı kırlarda gecen o en güzel, ışık dolu günde içimizi ansızın bir paniğin ve korkunun kaplaması gibi. Scherzo (ikinci bolüm), mistik, dağınık ve başı boş bir karaktere sahiptir ve bu tüylerinizi diken diken eder ama onu takip eden adagio’da, kısa bir süre sonra durumun o kadar da kötü olmadığını görürsünüz – her şey durulur ve karara bağlanır. Son bölümde ise (das himmlische leben), daha yüce bir dünyaya ait olan çocuk, her şeyin ne anlama geldigini anlatır.”